Mavi Boncuk |
1. Fotoğrafçılık, sinemacılık ve radyografide resim çekmek
için kullanılan şeffaf selüloz şerit veya levha.
2. Sinemacılıkta bir konunun bütününü taşıyan şerit veya
şeritler: “Eğitim filmi.” “Propaganda filmi.”
3. Verici sinema makinesiyle gösterilen temsil.
4. Işığı kesmek, içerinin görünmesini engellemek için
camlara veya renklendirmek için duvar vb. bir yüzeye yapıştırılan çok ince
levha.
5. argo. İlgi çeken, kendine baktıran görünüş veya olay:
“İçki başlarına vurunca seyret sen filmi.”
ѻ Filim (Filmini) çekmek – Filmini almak:
1. Sinema kamerasıyle bir hareket veya görünüşü tespit
etmek.
Filim çevirmek:
1. Beyaz perdede oynatılmak üzere bir eseri filme geçirmek.
2. Böyle bir eserde rol almak.
3. argo. İşin alayında ve gösterişinde olup gönül
eğlendirmek. Filim hîlesi: Bir olayı ışık, görüntü ve teknik imkânlar
yardımıyle seyirci üzerinde istenen etkiyi yapacak şekilde değiştirerek
gösterme. Filim mi oynuyor?: Bir kimsenin dikkatle bakmasından rahatsız
olunduğu zaman söylenir: “Ne bakıyorsun, filim mi oynuyor?” Filim oynamak: Bir
filim sinemada gösterilmek. Filim oynatmak: Bir sinema filmini beyaz perdede
göstermek. Filme almak: Bir görünüş veya oluşu sinema makinesiyle tespit etmek.
SİNEMA i.
(Fr. cinéma < cinématographe “hareketli görüntü kaydı”)
1. Bir hareket sâniyede 24 kısma ayrılarak resimlendikten
sonra bu resimlerin oluş sırası ile ve aynı hızla gözün önünden geçirilmesi
hâlinde bakanın hareketi kesintisizmiş gibi görmesine dayanan göz aldanmasından
faydalanılarak hareketleri, olayları sanki tekrar oluyormuşçasına perdede
gösterme, canlandırma.
2. Bununla ilgili sanat kolu, yedinci sanat.
3. teşmil. Hazırlanmış olan filimlerin perdeye
aksettirilerek gösterildiği salon, binâ, mahal.
SİNEMACI i.
1. Sinema sâhibi olan, sinema işleten kimse.
2. Sinema ile ilgili bir işte çalışan yapımcı, yönetmen vb.
kimse.
SİNEMACILIK i.
1. Sinema ile ilgili işlerin tamâmı, sinema sanâyii.
2. Sinema işletme işi.
SİNEMA ENDÜSTRİSİ (SANÂYİİ) birl. i.
Filim yapımını, dağıtımını, işletilmesini yapan, sine-ma
araçlarını üreten endüstri.
SİNEMASAL sıf.
Sinema ile ilgili, sinema gibi, sinemaya benzer, sinemaya
özgü: Kadının toplumsal yaşamdaki rolünü, toplumsal yapı içinde varoluş ve
savaşını sinemasal renklerle yansıtacak (Fotoğraf Dergisi).
SİNEMASKOP i.
(Fr. cinémascope) [Firma adından] Filme alınan bir hareketi
geniş bir perdeye aksettirirken makineye takılan bir mercek düzeneği sâyesinde
asıl büyüklüğünde ve üç boyutlu imiş gibi gösterme tekniği.
SİNEMATEK i.
(Fr. sinémathèque) Sinema filimlerinin kültür, eğitim ve
sanat amaçlı olarak korunduğu yer veya kurum.
SİNEMATİK sıf.
(Fr. cinématique < Yun.) Kinematik.
SİNEMATOGRAF i.
(Fr. cinématographe < Yun.) Görüntüleri filme almaya
yarayan âlet: Mâzîsi sesli bir sinematograf sür’atiyle hayâlinden geçiyordu
(Ömer Seyfeddin). Nedim Bey de bohçaları taşır… tamam bir sinematograf geçidi…
haydi siz hazırlanınız da gidelim (Hüseyin Suat).
SİNEMATOGRAFİ i.
(Fr. cinématographe < EYun.)
1. Sinema filmi alanındaki çalışmaların tümü.
2. Bu çalışmaları yapanların işi, uğraşı, sinemacılık.
3. Sinema çalışmaları, sinema tekniği, sanayisi ve sanatıyla
ilgili konular: Bu kadar kalıcı izler bırakan güçlü bir senaryo, güçlü bir
sinematografi, güçlü bir oyunculuk da var “Zenne”de (Milliyet Sanat).
SİNEMATOGRAFİK sıf. (Fr. cinématographique) Sinemayla
ilişkin, sinemaya uygun: Devlet sırrıyla birlikte insanın / sinematografik bir
hayatı olabilir (İsmet Özel).
[1] Flick a motion picture. "a Hollywood action flick
Film a motion picture; a movie. "a horror film"
Movie NORTH AMERICAN a story or event recorded by a camera
as a set of moving images and shown in a theater or on television; a motion
picture.
"cartoon films and sci-fi movies"
motion pictures generally or the motion-picture industry.
plural noun: the movies
"we decided to go to the movies"
Cinema BRITISH a theater where movies are shown for public
entertainment; a movie theater. "I was weaned on a diet of Hollywood
fantasy at my local cinema"
the production of movies as an art or industry. "the
history of American cinema"
Silver Screen informal the movie industry; movies
collectively. "stars of the silver screen"
Big screen informal the movies. "the play was adapted
for the big screen"
Cinema cin·e·ma ˈsi-nə-mə British also
-ˌmä
Synonyms of cinema
MOTION PICTURE —usually used attributively
a motion-picture theater
MOVIES especially :
the film industry
the art or technique of making motion pictures
as in film the art or business of making a movie felt that
the cinema was one of the most challenging and fulfilling forms of artistic
expression
Synonyms of cinema
Cinema noun ˈsi-nə-mə in film the art or business of making a movie
felt that the cinema was one of the most challenging and
fulfilling forms of artistic expression
Synonyms & Similar Words
film | filmmaking | movie | pictures | Hollywood | screen | moviemaking | silver screen | big screen
| filmdom
as in theatre a building or part of a building where movies
are shown
got a job cleaning the cinemas at the multiplex
theatre | playhouse | theater | multiplex | nickelodeon
No comments:
Post a Comment