April 17, 2024

Word Origins | Mangal, Izgara. Maşa

Mavi Boncuk |




Copper bowl with riveted brass rim with two flat handles in a pan-shaped, ribbed ring with four feet and with a high truncated conical lid with ajour ornaments and knobbed handle. Pan 16.54 x 5.91 in., quadripod 20.87 x 8.66 in., lid 16.14 x 7.48 in.

Mangal: brazier EN[1]

i. (from AR menḳal “portatif soba”) Toprak, saç, bakır, pirinç vb.nden yapılıp içinde kömür yakılarak veya yanmış ateş konularak oda ısıtma, yemek pişirme gibi işlerde kullanılan, ayaklı ve taşınabilir ısıtma aracı: Al sen şu eti doğra da ben gidip mangalı yakayım (Fâik Reşat). Aşağı indim, çaydanlık bakır mangalın kenarında küle gömülmüş, demleniyor (Yusuf Z. Ortaç). Ağalar da birer ikişer mangalın başına toplanarak yârenliğe koyulurlardı (Sâmiha Ayverdi).

ѻ (Bir kimsede) Mangal kadar yürek olmak:

1. Çok yürekli, çok cesur olmak: Yâhu bu bizim Hophop Kadı’da meğerse mangal kadar yürek varmış (Kemal Tâhir).

2. Çok geniş, çok gamsız olmak. Mangal kedisi gibi: Uyuşuk, tembel.  Mangalda kül bırakmamak: Bağırıp çağırarak yapamayacağı şeyler söylemek, yüksekten atmak: Fakat bu arada sendika patronu yine mangalda kül bırakmıyor (Rauf Tamer).

Izgara – Izkara: grill, grate, gridiron [2]

i. (from GR skara)

1. Mâden veya ağaç çubukların aralıklı olarak yan yana dizilmesinden meydana gelen ve kullanılacağı yere göre çeşitli büyüklükte ve şekilde yapılan kafes veya parmaklık [Döşemelerde alt kata aydınlık vermek, aşağıdan hava almak için yapılanlara döşeme ızgarası denir].

2. inşaat. Çürük bir toprak üzerinde inşâ edilecek duvarın ağırlığını her tarafa eşit olarak yaymak için, duvar altına gelmek üzere birbirine bağlanan çubuk veya kirişlerden yapılan bir nevi kafes: “Temel ızgarası.”

3. Yan yana gelmiş mâden çubuklardan ibâret, üstünde çeşitli yiyecek, özellikle et veya balık pişirilen mutfak âleti: Ne varsa havandan, firketeden, saç maşasından ızgaraya kadar sordu (Refik H. Karay). Köşede bir ocak vardı. Izgara üstünde küçük bir kazan iriliğinde bir bakır tencere duruyordu (Kemal Tâhir).

4. sıf. ve i. Bu âlet üzerinde pişmiş (et, balık…): Bol bol ye, kuvvetli şeyler ye, hamur işi, ızgara, beslen, bir şeyin kalmaz (Ahmet H. Tanpınar).

Yunanca skará σκαρά “mangal” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca esχárā εσχάρα “ocak, ateş yakılan yer, özellikle tanrılara adanan kurban etinin kızartıldığı ateş” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Yunanca esχarís εσχαρίς “mangal” sözcüğü ile eş kökenlidir.

Eski Yunanca sözcüğün etimolojisi muğlaktır. Hjalmar Frisk, Griechisches Etym. Wörterb. sf. I.577.

“et kızartma aleti” [Filippo Argenti, Regola del Parlare Turco, 1533]

schiere [skere]: graticola

“... çatma süzgeç, parmaklık” [Evliya Çelebi, Seyahatname, 1665]

cümle çulları batağa doldurup üzerleriŋe çit ve ıskara ve karaçavlar çatup Yergögi kalˁasın binā etdikleri

“... birbirini dik kesen paralel çizgilerden oluşan geometrik şekil” [Hüseyin Rahmi Gürpınar, Şık, 1889]

demir çubuklardan mamul ‘ızgara’ şeklindeki iskemleler

Maşa: tongs, pincers EN[3]

i. (from PE. māşe “kıskaç”)

1. Ateş karıştırmaya, ateş veya kızgın şeyleri tutmaya yarayan, baş tarafından bitişik, açılır kapanır iki kollu mâdenî âlet: “Mangal maşası.” “Soba maşası.” İçeride saç soba ile maşanın temâsından çıkan mâdenî bir ses (Aka Gündüz).

2. Tutmaya ve kıstırmaya yarayan bu şekildeki her çeşit âlet: “Saat maşası.” “Resim maşası.” “Pantolon maşası.”

3. Saçları kıvırmak veya düzeltmek için ateş yâhut elektrikle ısıtılarak kullanılan, açılır kapanır iki kollu âlet: Ne varsa havandan, firketeden, saç maşasından ızkaraya kadar sordu (Refik H. Karay).

4. mec. Kötü, tehlikeli veya hoş olmayan işlerde arka planda kalan biri tarafından öne sürülüp âlet gibi kullanılan kimse: Onlar birer maşadır, hiçbir zaman benimle hakîkî arkadaşlarım ve kardeşlerim arasına giremezler demişti (Hâlide E. Adıvar).

ѻ Maşa (Çingene maşası) gibi: Kara kuru ve çok zayıf kimseler için kullanılır. Maşa kadar: (Yeni doğmuş çocuklar için) Çok küçük, çok ufak. Maşa varken elini yakmak: Herhangi bir işte başkasını öne sürüp arka planda kalma imkânı varken bu imkânı kullanmayıp tehlikeye atılmak. (Bir şeyi) Maşanın ucuyle tutmak: Bir işe gereği gibi sarılmamak. (Birinin) Maşası olmak: Biri tarafından kullanılmak: Otokrasinin maşası olmakla insan olmak arasındaki ikilemi yalın bir oyunculukla aktarıyor (Milliyet Sanat).

[1] brazier (n.)

"metal container to hold live coals," 1680s, from French brasier "pan of hot coals," from Old French brasier, from brese "embers," ultimately from West Germanic *brasa (compare braze (v.1)), from PIE root *bhreu- "to boil, bubble, effervesce, burn."

[2] grill (n.)

"gridiron, grated utensil for broiling over a fire," 1680s, from French gril, from Old French greil, alteration of graille "grill, grating, railings, fencing" (13c.), from Latin craticula "gridiron, small griddle," diminutive of cratis "wickerwork," perhaps from a suffixed form of PIE *kert- "to turn, entwine." Grill-room "lunchroom where steaks, chops, etc. are grilled to order" (1869) came to be used for "informal restaurant," hence grill as a short form in this sense (by 1910). In many instances, Modern English grill is a shortened form of grille, such as "chrome front of an automobile."

grill (v.)

"to broil on a grill," 1660s, from grill (n.); figurative sense from 1842, and the specific (transitive) sense of "to subject to intense questioning" is first attested 1894. Related: Grilled; grilling.

grille (n.)

"ornamental grating," 1660s, from French grille (fem.) "grating," from Old French greille "gridiron," from Latin craticula "gridiron, small grill" (see grill (n.)). "The distinction in Fr[ench] between grille and grill ... appears to date from about the 16th c." [OED 2nd. ed. print, 1989].

creel (n.)

early 14c., "a basket or pannier for carrying on the back," originally Scottish and northern England, of unknown origin. Perhaps from Old French greil, grail "a grill," from Latin craticula "small griddle" (see grill (n.)).

The sense of "a framework" for any purpose is attested by 1788, but it is not certain these senses are the same word. Specifically "framework for holding bobbins or spools in a spinning machine" is by 1835.

griddle (n.)

shallow frying pan, early 13c., apparently from Anglo-French gridil, Old North French gredil, altered from Old French graille "grill, grating," from Latin craticula "small griddle" (see grill (n.)). Griddle-cake is from 1783.

toast

"to brown with heat," late 14c., from Old French toster "to toast, to grill, roast, burn" (12c.), from Vulgar Latin *tostare (source of Italian tostare, Spanish tostar), frequentative of Latin torrere (past participle tostus) "to parch" (from PIE root *ters- "to dry"). Related: Toasted; toasting.

barbecue (n.)

1690s, "framework for grilling meat, fish, etc.," from American Spanish barbacoa, from Arawakan (Haiti) barbakoa "framework of sticks set upon posts," the raised wooden structure the West Indians used to either sleep on or cure meat.

The sense of "outdoor feast of roasted meat or fish as a social entertainment" is from 1733; the modern popular noun sense of "grill for cooking over an open fire" is from 1931.

grate (n.)

late 14c., "grill for cooking;" early 15c., "iron bars or cagework across a door or window," from Anglo-Latin (mid-14c.), from Old French grate or directly from Medieval Latin grata "a grating, lattice," from Latin cratis "wickerwork, hurdle" (see hurdle (n.)). As a verb meaning "to fit with a grate," from mid-15c. Related: Grated; grating.

bratwurst (n.)

type of sausage, 1904, from German Bratwurst, from wurst + Brät "lean meat, finely chipped calf or swine meat," from Old High German brato (12c.), from Proto-Germanic *bred-on- "roast flesh" (source also of Old English bræd "meat, flesh;" compare brawn), from PIE root *bhreu- "to boil, bubble, effervesce, burn." German folk etymology derives Brät from braten "to roast, bake, broil, grill;" more likely both are from the same ancient source.

broiler (n.)

late 14c., "grill or gridiron used in broiling," agent noun from broil (v.1). From c. 1300 as a surname, perhaps meaning "cook who specializes in broiling." The meaning "chicken for broiling" is from 1858.

[3] tongs (n.)

Old English tange, tang "tongs, pincers, forceps, instrument for holding and lifting," from Proto-Germanic *tango (source also of Old Saxon tanga, Old Norse töng, Swedish tång, Old Frisian tange, Middle Dutch tanghe, Dutch tang, Old High German zanga, German Zange "tongs"), literally "that which bites," from PIE root *denk- "to bite" (source also of Sanskrit dasati "biter;" Greek daknein "to bite," dax "biting"). For sense evolution, compare French mordache "tongs," from mordre "to bite."

pincers (n.)

early 14c., "tool for grasping or nipping, having two hinged jaws which can be firmly closed and held together," from Old French pinceure "pincers, tongs," from pincier "to pinch" (see pinch (v.)). Applied to insect or crustacean parts from 1650s. Related: Pincer. The military pincer movement is attested by 1929.


No comments:

Post a Comment