November 21, 2015

COLLOQUIA | Legal Order in Turkish Cinema during the Ottoman Period

SAM | COLLOQUIA
Legal Order in Turkish Cinema during the Ottoman Period
Ayhan Ceylan
28 November 2015 14:00
Center for Art Studies will host Ayhan Ceylan under the Kırkambar Dissertations and Articles on November 28th 2015. Ceyhan will deliver a speech about “Legal Order in Turkish Cinema during the Ottoman Period” based on his thesis.
The event will be held in Zeyrek Hall of the Foundation for Sciences and Arts at 14:00.
The events will be held in Turkish, and are free to public.

Mavi Boncuk |

Ayhan Ceylan (Prof. Dr., İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi)

Başlangıçtan Günümüze Türk Sinema Mevzuatında Bir Denetim Kriteri Olarak “Din”

Resmî olarak ilk ortaya çıkışı Lumiére kardeşlerin 1895 yılında Paris’de gerçekleştirdikleri gösterime bağlanan sinematografın kısa bir süre sonra Osmanlı topraklarına girdiği görülmektedir. Yabancı operatörler ve sinemacılar eliyle, saray ve konak gösterilerini aşarak Beyoğlu’nda dar bir çevreden yavaş yavaş İstanbul’a ve diğer şehirlere yayılan sinema, kitleye yönelmesine paralel olarak idarî, mâlî, siyasî ve hukukî boyutlarıyla iktidar tarafından düzenlenme ve denetim kapsamına alınmaya çalışılmıştır. Başlangıçta kamuoyu oluşturacak ve siyasal etki doğuracak bir düzeye ulaşamamasından olsa gerek, hazırlık yapılmışsa da bu çalışmalar lâyiha/tasarı düzeyinde kalmış, genel ve soyut bir hukukî düzenleme yürürlüğe konulamamıştır. Bununla birlikte, bireysel sinema gösterimi taleplerine verilen izinlerden anlaşıldığı kadarıyla devlet belirli bazı sınırlama esasları da oluşturmuştur.

Sinema hürriyeti, sinematografın ülkeye girmesinin, sinema mekanlarının açılması da dâhil olmak üzere sinema gösteriminin serbestliğiyle bağlantılıdır. Bu kapsamda yapılacak sınırlamalar denetimi/sansürü meydana getirecektir. Nitekim Osmanlı Devleti, pek çok Avrupa ülkesine paralel şekilde sansüre başvurmuştur. Bu denetim ölçütleri arasında dinî değerlere de yer verildiği görülmektedir. Osmanlı Devleti’nin sosyal ve siyasî geleneğinde dinin rolü dikkate alındığında sinemanın denetim ölçütleri arasında yer verilen “ahlak ve adab”ın da belli ölçüde dinle bağlantılı olduğu anlaşılacaktır.

Cumhuriyetle birlikte hedeflenen Batı medeniyeti seviyesine ulaşma, devrimlerin hayata geçirilmesi ve genel olarak dine bakış tek parti dönemi boyunca aynı zamanda bir kitle iletişim aracı olan sinemanın düzenlenmesinde ve denetlenmesinde etkili olmuştur. Genel olarak yasama yetkisine sahip organın siyasi tercihleri olan hukukî düzenlemeler iktidarın yasama üzerindeki hakimiyetine bağlı olarak “siyasî gücün iradesi ve tercihi” şeklinde ortaya çıkmakta, bu aynı zamanda bir toplum mühendisliği olarak da ifade edilmektedir . Tek Parti Dönemi boyunca bu yaklaşım siyasal iktidar-din anlayışı çerçevesinde sinema denetimine de yansımış; 1932 tarihli “Sinema Filmlerinin Kontrolüne Ait Talimatname” ile 1939’daki “Filimlerin ve Filim Senaryolarının Kontrolüne Dair Nizamname’de ‘din propagandası istihdaf etme/yapma’ sinema filmlerinin bir sansür kriteri olarak düzenlenmiştir.

1950 ve sonrasında çok partili demokratik yönetimin getirdiği hak ve özgürlükler lehine olan gelişmelere rağmen 1939’daki “Filimlerin ve Filim Senaryolarının Kontrolüne Dair Nizamname’de yer alan ‘din propagandası yapma” sansür kriteri 1977 yılındaki “Filmlerin ve Film Senaryolarının Denetlenmesi Hakkındaki Tüzük”ün kabulüne kadar varlığını sürdürmüştür. Bu Tüzük’te dinle ilgili denetim kriterleri; ‘din, mezhep ve tarikat kavgası körükleme” ve ‘dini, din duygularını veya dince kutsal sayılan şeyleri istismar etme’ durumlarına dönüşmüştür. 1983 yılında yürürlüğe giren “Filmlerin ve Film Senaryolarının Denetlenmesine İlişkin Tüzük” devrim sonrası anlayışı yansıtırcasına dinle ilgili denetim ölçütlerini oldukça geniş ve sıkı tutmuştur: ‘Laik devlet esasını tehlikeye sokma’, ‘devletin sosyal, siyasal, hukuksal ve ekonomik temel düzenini kısmen de olsa din duygularına dayandırma amacıyla propaganda yapma ve dini, din duygularını veya dince kutsal sayılan şeyleri istismar etme’, ‘din ve mezhep ayrımı yaratarak ulusal birlik ve bütünlüğü bozma amacı gütme’. 1986 tarihli “Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu” dönem iktidarının bakışını yansıtırcasına, denetimde dinle ilgili olumsuz bir kritere yer vermemiş; ‘millî kültür, örf ve âdetlere aykırı olmama’ şeklindeki düzenlemeyle dolaylı da olsa dinî değerleri koruyucu bir anlayış benimsemiştir. 2004 tarihinde kabul edilen ve hâlen yürürlükte olan 5224 sayılı “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun” değerlendirme/denetleme ölçütleri arasında dinle ilgili bir düzenlemeye doğrudan yer vermemiştir.

Bildiri, Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı Arşiv belgelerini de kullanarak, ortaya çıkışından günümüze sinema mevzuatında bir denetleme kriteri olarak ‘din’ e yer verirken, tabii olarak ilgili dönemlerdeki “siyasal iktidar-din” ilişkisine değinecek, bir denetleme ölçütü olan dinin mevzuattaki değişimini gözler önüne sermeye çalışacaktır. MEDYA VE DİN SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ

No comments:

Post a Comment