SENCER DİVİTÇİOĞLU
ASYA ÜRETİM TARZI VE OSMANLI TOPLUMU
Marksist Üretim Tarzı Kavramı
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları - Sayfa Sayısı: 219
Baskı: YKY ’de 1. Baskı – Yıl: 2003
Kitap ayrıca 2010’da İş Bankası Kültür Yayınlarınca basılmıştır
A. GİRİŞ
B. ASYA ÜRETİM TARZI VE OSMANLI TOPLUMU
1- Asya Üretim tarzı
2- Osmanlı Toplumu
3- Asya mı Feodal Üretim tarzı mı ?
C. MARKSİST ÜRETİM TARZI KAVRAMI
1- Tarihi Maddecilik
2- Maddeci Diyalektik
3- Üretim Tarzı
4- Üretim Tarzları ve Evrilme Kanunları
5- Hakim ve Geçiş Dönemi Üretim Tarzları
6- Toplumsal Kuruluş
7- Çelişkiler
8- Fetişizm
Genel Değerlendirme: Kitap genel itibariyle çok akıcı bir dile yazılmış
olup, bütünlüğe sahip ve birçok noktada güzel tespitleri bize sunmuştur.
Özet bir değinimle kitap en başta Marx’ ın Asya Üretim tarzını, Bu tarzın
mekan/coğrafya olarak Osmanlı yönünü, son olarak asya üretim tarzı –
Osmanlı toplumsal yapısı (sosyal, siyasal, ekonomik) – ve klasik Avrupa
feodalitesini ele almıştır. Ve son olarak da Asya Üretim tarzı içinde Osmanlı
kıyaslaması yapılmıştır.
ASYA ÜRETİM TARZI VE OSMANLI TOPLUMU
Bu bölüm başlı başına Marx ve Engels ‘in söylemlerine yer verilerek
açıklanmıştır. Her şeyden önce Batılı olmayan toplumsal yapıların toprakla
ilişkisi üzerinden ortaya atılan bir model sunulmuştur ve açıklama toprakla
toplum arasındaki bağı ortaya koyma üzerine devam etmiştir. Türkiye, İran,
Hindistan gibi batılı olmayan toplumların üretim tarzları ancak toprakta
özel mülkiyetin yokluğu ile açıklanabilir. Toprak mülkiyetinin yokluğu
bütün toplumların anahtarı olarak görülür ve doğunu bütün siyasi ve dini
tarihi bu söylemde gizli olduğu vurgulanır. Belirtilen doğulu toplumlarda
toprak mülkiyeti yoktur ve mülkün sahibi devlettir. Öyleyse bu ülkelerde
klasik feodal üretim tarzı söz konusu olamaz. Çünkü klasik anlamdaki
feodalitede devletin, toprağın mülk sahibi olması diye bir şey yoktur. İşte
kitap tam da bu noktada ‘O halde bu tür ülkelerde başka bir üretim tarzı
mevcuttur ‘savunusu ve ‘Neden bu toplumlarda özel mülkiyetin yoktur’
sorusunun cevabını ortaya koyar. Neden mülkiyet yokturun cevaplarını şu
şekilde sıralar. Toprağın az yada kuraklık olduğu yer ve zamanlarda bu
topraklara ait ürünlerin elde edilebilmesi için büyük çaplı organizasyon ve
uğraşılara ihtiyaç vardır. Bunlara örnek olarak sulama işleri, sulama
kanalları gibi kamu işleri verilmiştir. Böylesi bir durumda gerek su
yollarının yapımında iradi ve müşterek çalışmalar, gerek suyu ortaklaşa
kullanma mecburiyeti toprakta müşterek mülk sahipliğini ya da devlet
mülkiyetini gerektirmektedir. Marx’ a göre Asyalı hükümetlere düşen
iktisadi görev; kamu işlerini(ulaşım, tapınak, kale inşası vs.) yerine getirme
görevi, toprak mülkiyetinin devlete ait olmasına sebep olmaktadır. Kısaccası
işlerin yürütülmesi için gerekli ve yüksek otorite toprak mülkiyetine dayalı
olan özel otorite ile çatıştığından Asya üretim tarzında toprakta mülkiyete
devlete aittir. Ancak burada madalyonun bir de diğer yüzü vardır o da mülk
devletin olsa da tasarruf özel kişiler aittir.
Kısacası devletin mülk sahibi olmasının nedeni şu şekilde özetlenir:
• Devletin üzerine almış olduğu kamu işleri
• Köy topluluklarının kendini destekler karakteri (köylü ürünün kendine
yeter kadarını alır, ürünün artan kısmı devletindir mantığı)
Asya üretim tarzının diğer öğeleri ise şu şekilde sıralanmıştır:
- Topluluklar aynı zamanda iktisadi birer birimdirler.
- Ürünün bir kısmı tüketime gider ancak geri kalan artık ürün toprağın
biricik sahibi olan devlete geçer.
- Bu tarzın ekonomisinde meta üretimi gelişmemiştir. Çünkü yapılan
üretim kullanma değeri sağlamak için yapılır. Ya da ayni vergi söz
konusuysa meta üretimi tamamen ortadan kalkar.
- Bireyler arasında ayrılık/farklılık yoktur.
- Özel ve bağımsız birey yapı itibariyle ortaya çıkmaz.
Özetle bu tarz yapı içinde:
Birey üretimini sadece kullanma değeri için yapar. Üretilen nesnenin
mübadelesi dolayısıyla meta üretimi söz konusu değildir. Bu bakımdan birey
toplumun diğer bireylerinden ayrılmamıştır. Birey ancak toplumla beraber
oluşur. Özel ve bağımsız birey ortaya çıkmaz. Asya üretim tarzında sanayi
küçük sanatlar ya da el sanayisi halindedir ve esnaf toplulukları, loncalar,
kastlar şeklinde örgütlenmiştir. Ancak bu şekildeki bir yapı yeni üretim
dallarının kurulmasına ve kurulmuş olanlarda var olan sanayinin
gelişmesine sebep olmaz. Ticaret ve mübadele ancak verilmiş talebe göre
yerleşmiş olan sanayi dallarını bir araya getirir. Sonuç olarak Asya üretim
tarzında yaratılan artık ürünün devleti temsil eden hakin sınıf eline geçişi
ticaretin, ticarette sanayinin temerküz ettiği şehirlerin gelişmesine sebep
olur. Bununla birlikte ticaretin verilmiş bir talebin işlevi olduğu
düşünülürse, ticaretin sanayii kamçılayıp, geliştiremeyeceği anlaşılır.
Bundan dolayı Asya üretim tarzı temelinde ikili bir ekonomi özelliği taşır.
Bir yandan kendini destekler köy topluluklarının hakim olduğu kır kesimi,
öte yandan devleti temsil edenlerin talepleri ile beslenen ticaret ve dolayısıyla
kalıplaşmış bir kent kesimi…
Bu söylemlerin yanında Marx ayrıca şunu vurgular:
Asya üretim tarzının içerdiği tarihsel şartlar sistemin kapitalist üretim
tarzına doğru gelişmesini kolaylaştıracağı gibi aynı zamanda sosyalist üretim
tarzına doğru evirilmesini de sağlayabilir. Her şey içinde yaşanılan
toplumsal ortama bağlıdır.
• Kitabın devam eden bölümlerinde ise başlı başına bir Osmanlı devlet
geleneği analizi yapılmış olup bu bağlamda veraset sistemi, toprak
mülkiyeti konusu, vergiler, vakıflar, ticaret, toplumsal yapı ve bu
toplumsal yapının ekonomi politiği ortaya konulmuştur. Örneğin
Toprağın, devletle özdeş olan sultanın ölümü ile beraber yine devletle
özdeş olan yeni varise geçmesi burada çok önemlidir. Çünkü bu
Osmanlıda özel anlamdaki mülksüzlüğü, hanedan üyelerinin
konumunu, topraktan elde edilen geliri, hangi toprağın ne gibi
getirilerinin olduğunu ve daha birçok şeyi ortaya koyar.
• Son olarak bu bölümün son kısmında Marx – Engels - Lenin
çerçevesinde Asya mı, Feodal Üretim Tarzı mı? başlığına değinilmiştir.
Bu başlık altında Osmanlı ve Asya üretim tarzı karşılaştırılmıştır ve
karşılaştırılan noktalar ise şunlardır.
Her iki modelin:
- TOPRAK MÜLKİYETİ
- SINIFLAŞMA
- SINIF ÇATIŞMASI
- DEVLETİN KAMUSAL İŞLERİ
- KÖY ÜRETİM ŞEKLİ
- KÖY VE ŞEHİR BÖLÜMÜ
- DURAĞAN HAL
ASYA ÜRETİM TARZI VE OSMANLI TOPLUMU
Bu bölümde Marks temelinde kavramsal açıklamalara ve Marksist
öğretilere yer verilmiştir. Bu anlamda değinilen öğreti ve kavramlar
şunlardır.
- Öğretiler:
• Tarihi maddecilik
• Maddeci diyalektiktir.
- Kavramlar ve açıklamalar:
• Üretim tarzı - Asya üretim tarzı
• İlkel topluluk
• Antik ve Köleci Üretim Tarzı
• Germen Üretim tarzı
• Feodal Üretim ve Kapitalist üretim tarzı
• Hakim ve Geçiş Dönemi üretim tarzı
• Fetişizm
No comments:
Post a Comment