February 22, 2012

Hotel Meguercitch Tokatlian | Pera

Mavi Boncuk |

The Tokatlıyan[1] Hotel is mentioned in many literary works such as Orhan Pamuk's The Black Book and Agatha Christie's Parker Pyne Investigates and Murder on the Orient Express.   








L'Hotel de Meguerditch Tokatlian a Pera (Haut Bosphore) French Publicity for the hotel.




CONSTANTINOPLE Péra, Hotel Restaurant “Meguerditch Tokatlian” [ξενοδοχείο] (color, Richter & Co)





Luggage Labels






[1] The Tokatlıyan Hotels were founded by Mıgırdiç Tokatlıyan, an Ottoman citizen of Armenian descent, who moved from Tokat to Istanbul in 1883 and adopted the last name Tokatlıyan meaning "from Tokat". Mıgırdiç Tokatlıyan eventually settled in Nice, France, where he lived the rest of his life.


Yıl 1883... Ermeni asıllı Tokatlıyan Ailesi Tokat’tan İstanbul’a göç eder. Gelir gelmez Kapalıçarşı’nın en işlek yerinde sadece et ve pilav satan bir lokanta açarlar. Yıl 1895... Ailenin yaptığı et ve pilavın ünü kısa zamanda yayılır. Aile reisi Mıgırdıç Tokatlıyan, Tarabya koyunda bugünkü Tarabya Oteli’nin bulunduğu yerde Cafe Restaurant de Paris’i çalıştırmaya başlar. İşletmenin otel bölümü de vardır ama çok basit ve önemsizdir.

Yıl 1909... Tokatlıyan Ailesi’nin esas önemli işletmesi Beyoğlu’ndaki ünlü Tokatlıyan Oteli’dir. Tarabya Koyu’ndaki otel bölümü de büyütülüp bu Beyoğlu’ndaki otelin yazlığı olarak faaliyete geçer. Tarabya Tokatlıyan Oteli de kısa zamanda Beyoğlu’ndaki kadar popüler olur. Şık hanımlarla şık beylerin, önemli kişilerin uğrak yeri haline gelir... Yıl 1914... 120 yataklı Tarabya Tokatlıyan Oteli, İstanbul’da elektrik ile aydınlatılan nadir yapılardan biridir. Birinci Dünya Savaşı başlar. Beyoğlu’ndaki ve Tarabya’daki Tokatlıyan’ın müşterileri arasında şimdi ajanlar da vardır. Yıl 1919... Evlatlığı ve Sırp kökenli damadı Medoviç yaşlı Mıgırdıç Tokatlıyan’ı işten el çektirip Fransa’nın Nice kentine gönderir, otele de el koyar. Mıgırdıç Tokatlıyan yaşamını Nice’te sürdürür ve orada maddi sıkıntılar içinde yaşlanarak ölür. Yıl 1946... İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra Tarabya Tokatlıyan Oteli el değiştirir. Oteli satın alan İbrahim Gültan adını da Konak Oteli yapar.

Yıl 1954... 19 Nisan günü çıkan bir yangınla otel kül olur. Ahşap binayı yıkıp yeniden yapmak için otelin sahibi tarafından kasten yıkıldığı iddiaları kamuoyunu meşgul eder o yıllarda. Ama iddialar asılsız çıkar. Yıl 1964... Yeni otel, Ahşap Tokatlıyan Otel’in yanmasından birkaç yıl sonra Emekli Sandığı’na bağlı Emek İnşaat tarafından yapılıp hizmete açılır. Hilton ve Divan otelinden sonra Türkiye’nin üçüncü beş yıldızlı oteli olur. Adı Büyük Tarabya Oteli’dir artık...

Yıl 1970... Tarabya Plajı ve Büyük Tarabya Oteli, o yıllarda İstanbul’un en popüler yerleridir. Müthiş manzarası ve konforu ile zenginlerin uğrak yeridir otel. ‘Zengin mekan’ deyince orası akla geldiği için Yeşilçam da 70’li yıllarını Büyük Tarabya Oteli’nde geçirir. ‘Arım Balım Peteğim’, ‘Cici Gelin’, ‘Acele Koca Aranıyor’ ve bunlar gibi 100 film. Yeşilçam böylece bu 5 yıldızlı otelin kapısını herkese açar. Sadece zenginler değil fakirler de otelin içini ezbere bilir. Çünkü her filmde mutlaka bir kere görünür Tarabya koyunda yükselen bu otel. Ne tanışmalar gerçekleşti otelin 5 çaylarında, ne aşklar yaşandı. Balo salonunda ne düğünler yapıldı, dillere destan... 

Yıl 1980... Bir süre sonra otelin özel sektöre devri gündeme gelir. Özelleştirme zamanında yapılamadığı için hizmet kalitesi giderek düşer, müşteri yavaş yavaş uzaklaşır. Otel yarı kapasiteyle çalıştığı için zarar etmeye başlar. Yıl 2002... Otelin işletmesini Milenyum Oteller Grubu alır. Eşyaları yenileyeceği için açık artırmaya çıkarır. Otelin tarihi eşyaları çok komik fiyatlara alıcı bulur. 30 Haziran’da otel işletmeye kapatılır. Yıl 2006... 5 Nisan’da Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki Büyük Tarabya Oteli’nin yeni sahibi, 145.3 milyon dolarla en yüksek teklifi yapan Bayraktarlar Holding olur.

No comments:

Post a Comment