December 13, 2023

Profile | Jak Şalom and Sinematek

Mavi Boncuk | 

Jak Şalom

A champion of the collective film memory and film culture for decades, Jak Şalom was born in Istanbul in 1946. Since its inception, he was part of the Turkish Cinematheque Association from 1965 to 1972. Between 1972 and 1977 he served as assistant to Henri Langlois at the Cinémathèque Française in Paris. His articles were published in Yeni Sinema and Film magazines between 1966 and 1972. From 1976 to 2012 he worked as an associate professor of Turkish grammar, verbal communication and literary composition at the National Institute of Oriental Languages and Civilizations (INALCO) in Paris. He was in charge of the institute’s department of Turkish Languages and Civilizations between 2006 and 2012 and served as the assistant director of the Eurasian Department. He was an associate at the Les Teinturerie Upper School Theatre in Lausanne from 1999 to 2012. He is working as a lecturer at the Bosphorus University Istanbul since 2015. He co-authored two books in French on the Turkish language and published a Turkish-French/French-Turkish dictionary. He issued assertions and gave talks on Turkish history, film and the Cinematheque at many conferences. He is the project designer and director of the ongoing Cinematheque/Film House project within the Kadıköy Municipality in Istanbul. Jak Şalom is an “Officier” recipient of the Ordre des Arts et des Lettres by the French Minister of Culture. 
SOURCE


8 Şubat 1971'de Altan Yalçın ve Jak Şalom Sinematek'te Yılmaz Güney'i ağırlıyorlar.

Films:

Beyoğlu 68 (1968)

Beyoğlu ’68 üzerine

1965’te kurulan Sinematek Derneği’nin Yeşilçam sineması ile tartışması üzerine çok şey yazıldı, söylendi. Sinemacı olmak isteyen gençler bu çabalarının ancak Yeşilçam’ın dışında gerçekleşebileceği inancındaydılar. Örneğin 1967’de Yeni Sinema dergisinin 6. sayısında “Önümüze çıkacak güçlükler ne olursa olsun onları yenmeli (…) ve filmlerimizi yapmalıyız” diye sonuçlanan bir yazı yazmıştım.

Yapılacak filmlerin olanaklarının çok kısıtlı olacağı biliniyordu. Kamera yoktu, pelikül yoktu, yapımcı yoktu. O sıralarda, ya Sinematek’te ya da başka bir yerde “Paris vu par…” (… gözüyle Paris) adlı, aralarında Eric Rohmer, Claude Chabrol, Jean-Luc Godard gibi Yeni Dalga sinemacılarının bulunduğu 6 yönetmenin, her biri ayrı bir Paris semtinde geçen kısa filmlerinden oluşan bir film izledik. Artun Yeres’le birlikte aynı yöntemi uygulamak geldi aklımıza. Sonuçta, amaç stüdyodan çıkıp sokağa inmek değil miydi? Artun 1967 Hisar film şenliğinde “Çirkin Ares” adlı filmiyle çok başarılı olmuş, ben de şenliğe “Orada, onunla..” başlıklı bir kısa filmle katılmıştım.

Beyoğlu’nu filme çekmeye karar verdik. Artun yönetecek, ben kamerayı kullanacaktım. Güç bela birkaç kutu pelikülle 16 mm.lik bir kamera edindik ve Mayıs 68’de Beyoğlu’na çıktık. Artun bana kaydedilmesini istediği şeyleri gösteriyor, ben çekiyordum. Amaç tüketim toplumunu eleştirmekti ama senaryo yoktu. İşin kurguda bağlanacağını biliyorduk. Pelikülümüz çok kısıtlı olduğu için her gördüğümüzü çekmek söz konusu değildi.. Kameraya, yoldan geçen Sezer Tansuğ, Üstün Barışta, Sinan Bıçakçıoğlu gibi arkadaşlarımız, hatta 19. Mayıs için Taksim’e çelenk bırakmaya giden dönemin başbakanı Süleyman Demirel de girdiler.

Çekim bittikten sonra (pelikül de bitmişti!) Artun kurguyu yaptı. Film Sinematek’in Mis Sokağındaki lokalinde bir iki kez gösterildi. O sırada Genç Sinema hareketi filizleniyor, filimlerin “siyasallaşma”ları gündeme geliyordu. Beyoğlu 68, öbür nitelikleri bir yana, biçimsel açıdan, mizah yanı olan, birçok şeye göz kırpan, bu yanıyla izleyiciyi etkilemek isteyen bir filmdi..

Yaşam sürdü. Filmi unuttuk. Yıllar sonra, bir taşınma sırasında, filmin bende de bir kopyasının olduğunu farkettim. Nasıl olduysa bu kopyayı 46 yıl koruyabildim (Aslında, kupalı bir karton kutuda, kitaplığımda durdu hep). Arşivlerimi düzenlerken elimdeki kopyayı Artun’un kızı Natali Yeres’e ilettim, o da Sinematek.tv’ye verdi.

Filmi 46 yıl sonra yeniden izledim. O zamanki Beyoğlu’nu bütün eksiklerine rağmen birçok yanıyla iyi yansıtan bir belgesel niteliğinde aslında. İstanbul’u bilenler, o günleri yaşayanlar belleklerinden çıkmış olan kimi şeyleri yeniden görecekler, toplumbilimsel saptamalar yapacaklardır. İstanbul’u bilmeyenler ve bugünkü gençler, o günleri şaşırtıcı bulacaklar kanısındayım.

Beyoğlu 68, stüdyoda her türlü gerçeklikten uzak çekilen Yeşilçam filmlerine bir alternatif deneme olarak görülebilir.

Jak Şalom



Yeni Sinematek/Sinema Evi nasıl doğdu?

From earlier Mavi Boncuk Posting | 

PDF LINK for Yeni Sinema
Issues 1-20 (April/May 1966 - June/July 1968)

PDF Link for Yeni Sinema
Issues 24-32 (October 1968 - June-August 1980)

Yeni Cinema was a monthly cinema magazine published in Turkey between 1966 and 1970. Among the authors of the journal were Ali Gevgilili, Tuncan Okan, Sungu Capan, Cevat Capan, Abidin Dino, Sezer Tansuğ, Engin Ayça, Onat Kutlar, Giovanni Scognamillo, Jak Şalom, Atilla Dorsay and Agah Özgüç.

Founded in 1965 in Istanbul under the direction of Onat Kutlar, the " Türk Sinematek Derneği'/Turkish Cinematheque Association", or the Cinematheque for short, launched its own publication, "Yeni Sinema", on March 1, 1966, one year after it became operational. The magazine was sold both in dealers and bookstores and could be obtained through subscription. Moreover, in the first years, it was possible to reach the magazine in the foyer of the Kervan cinema in Bomonti, operated by the Turkish Cinematheque Association.

While the magazine, which is the publication organ of the Turkish Cinematheque Association, was published monthly, it continued to be published sometimes every 3 months or sometimes two issues together, and 30 issues were published within 5 years. After a 10-year hiatus, the 31st issue of April/May was published in 1980, and the 32nd issue was published in August 1980, and the magazine was closed forever.


On February 5, 1970, 4 months before the "Yeni Cinema" magazine was closed, the Turkish Cinematheque Association launched a second, smaller publication called Film 70. This small 18-page monthly magazine was also published until 1972, but its name was changed every year, becoming Filim 71 and then Filim 72.

Previously, the magazine, which was planned to be published monthly, was printed in black and white on 20x27cm, 42 pages and 2nd pulp paper. In some special issues, the number of pages could double or triple. Although it has the phrase 'published once a month' in its tagline for 29 issues, it has not been published every month. Sometimes it was published quarterly, while some numbers had two or three numbers on them (such as issue 19/20). The 28/29th issue of the magazine, whose price remained 4 TL for almost the entire publication period, was 7.5 TL, and the 30th and last issue, which was dated 1 June 1970 with 130 pages, was 12 TL. Some special editions were priced differently.

In addition, together with the magazine, the monthly show programs of the "Cinematek Association" were given to the readers with their detailed explanations (insert). The fact that these 8 (sometimes 4) page booklets are also given a page order gives the impression that they were also designed to be collected and bound.

After the statement "It is published once a month as the organ of Sinematek" in the tag of the magazine, it is stated that the owner is Şakir Eczacıbaşı on behalf of the cinematek and Hüseyin Hacıbaşıoğlu is the editor-in-chief. It is written that Onat Kutlar, Hüseyin Baş, Giovanni Scognamillo and Jak Şalom are on the editorial board.


No comments:

Post a Comment